KENTSEL DÖNÜŞÜM YASASI OLARAK BİLİNEN AFET RİSKLİ ALANLARIN KENTSEL DÖNÜŞÜMÜ YASASI
08 Ağustos 2012
Panele Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Genel Müdür Yardımcısı Murat Oral’ın yanı sıra Bursa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Bayram Vardar, Uludağ Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Fakültesi ve ilgili akademik oda temsilcileri katıldı.
Bursa’nın yeraltı veri bankası oluşturuldu. Panelde Büyükşehir Belediyesi tarafından olası afetlere karşı alınan önlemler hakkında bilgiler veren Genel Sekreter Yardımcısı Bayram Vardar, TÜBİTAK Marmara Araştırmalar Merkezi ile ortaklaşa hayata geçirdikleri deprem izleme merkezi sayesinde Bursa için önemli bir veri bankası oluşturduklarını söyledi. Yine 60’a yakın akademisyen ile tüm kent dinamiklerinin katılımıyla hazırlanan 1/100 bin ölçekli il çevre düzeni planı çalışmaları kapsamında kentin zemin haritalarının oluşturulduğunu hatırlatan Vardar, 150 noktadan yerin salınımını ölçtüklerini belirtti. Vardar, “Fay hatlarının derinliğini ve yerini ölçen cihaz ile 503 noktadan, yerin yoğunluğunu, ana kaya topoğrafyasını ve derinliğini tespit eden cihaz ile 205 noktadan ölçümler yaptık. 15 ayrı noktaya deprem ölçüm istasyonları yerleştirdik. Merkeze bağlı 7 ilçeyi kapsayan çalışma ile herhangi bir noktada fay hattı olup olmadığını, varsa derinliğini, yönünü, boyunu, hareket sıklığını, üretebileceği enerjiyi ve oluşturacağı maksimum büyüklükteki deprem karşısında zeminin nasıl tepki vereceğini net olarak ortaya koyacak. Bursa genelindeki fayların enerji birikimi, derinlik ve uzunluk gibi özelliklerinin öğrenilmesinin yanı sıra, zeminlerin sınıflandırılması yapıldı. Türkiye’nin ikinci Kandilli Rasathanesi gibi çalışan sistem sayesinde elde edilen veriler, ilgili tüm kurumlar için de önemli bir veri bankası niteliği taşıyor” diye konuştu.
7 milyon bina depreme dayanıksız;
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Genel Müdür Yardımcısı Murat Oral, Türkiye’de yaklaşık 7 milyon binanın depreme dayanıksız olduğunu söyledi. Oral, 14 milyon konutun yüzde 15-20’sinin deprem hesabının yetersiz olduğu 1975 yılı öncesi binalar olduğunu söyledi. Oral, Türkiye’de afet riskleri yönünden incelenmesi gereken 14 milyon konutun dönüşüm maliyetinin 500 milyar lira olacağının tahmin edildiğini söyledi. Bursa’da güncel rakamlara göre yaklaşık 700 bin konut bulunduğunu dile getiren Oral, “Bu konutların 200-250 binin yenilenmesi veya güçlendirilmesi gerekiyor. Bursa’nın yüzde 97’si birinci derece deprem bölgesinde yaşıyor. Türkiye’de dönüşümün iki koldan yürütülmesi planlanıyor; riskli alanlarda ve riskli alan harici riskli yapılarda. Dönüşümün 5-10-20 yıllık planlara göre yapılacağı tahmin ediliyor. İstanbul, Kocaeli, Bursa ve İzmir gibi nüfus yoğunluğu fazla ve birinci derece deprem bölgelerindeki iller öncelikli olacak. Bu illerde de daha fazla risk taşıyan ilçeler daha öncelikli olacak. Bursa’da güneydeki ilçeler hariç diğer ilçeler birinci derece deprem bölgelerinde yer alıyor. Riskli alan olmayan yerlerdeki binalar da taranacak. Riskli yapıların tespiti ve 14 milyon binanın incelenmesinin bu günkü yöntemle 20 yıl süreceği tahmin ediliyor. Ama bizim bu kadar tahammülümüz yok. Süreyi kısaltmak için üniversite, ilgili kurumlarla iş birliği içinde hızlı tespit yöntemleri için çalışılıyor” diye konuştu.
Depreme dayanıksız binaların tespitini bakanlık tarafından verilen lisans ile yapı denetim firmaları, belediyeler, üniversiteler gibi kurum ve kuruluşların yapacağını belirten Oral, yapılacak itirazlar için 7 kişilik komisyonun kurulacağını söyledi ve sözlerine şu şekilde devam etti:
Bursa gibi illerde ihtiyaca göre birden fazla komisyon kurulacak ve 3 Bakanlık görevlisi ile üniversiteden 4 öğretim görevlisi bu komisyonda yer alacak. Dönüşüm gelirleri için ise çevre cezalarının yüzde 50''si, 2B''den gelecek gelirin yüzde 90''ı, İller Bankası''nın faaliyetlerinden gelen gelirler ve kanun kapsamında öngörülen uygulamalar sonucu elde edilecek her türlü gelir ve hasılat ve gerektiği yerde genel bütçe devreye girecek.
Oral, mülk sahiplerinin binalarına risk tespitlerini kendi bütçelerinden yaptıracaklarını ifade ederken kendileri yaptırmadığı takdirde belediyelerin yapabileceğini açıkladı. Oral''ın bu konuda açıklamaları şu yönde oldu:
Eğer milk sahipleri tespitleri yaptırmazlarsa belediyeler kendileri yapacak. Tespitler için işi yürüten idareye vatandaş itiraz edebilecek. İşin tıkanmadan yürümesi için 2/3 şartı getirildi. Anlaşmaya katılmayan 1/3''in hissesi, diğer 2/3''ye satın almaları yönünde teklif edilecek. Açık arttırmaya sunulacak. Alınmazlarsa bakanlık bunu kamulaştırabilecek.
Belediyelere ciddi görev; Belediyelerin sorumluluklarını alacağı dönüşüm projesi hakkında Oral şunları dile getirdi:
Türkiye''de kapasite olarak bu işi yapamayacak belediyeler olması halinde bu noktada Valilikler veye Bakanlık devreye girebilecek. Belediyeler aynı zamanda yıkım olmadan önce değer tespiti yapacaklar, evler verilirken buna göre hareket edilecek. Yıkım için anlaşma şartı aranacak. Anlaşmaya varılan mülk sahiplerine kira yardımı veya stokta varsa konut verilecek. Anlaşma özendirilecek. Belediyeler tespitten sonra kentsel tasarım projesi yapacaklar. Belediyeler, tasarımların çağın gerektirdiği imar koşullarına uygun olup olmadığı yönünde bakanlıktan onay alacaklar.
Panelde Mimarlar Odası Bursa Şubesi Başkanı Nizamettin Kaya, Şehir Plancıları Odası Şube Başkanı Füsun Uyanık ve İnşaat Mühedisleri Odası Bursa Şubesi adına Prof.Dr. Adem Doğangün de kentsel dönüşüm yasasının artıları ve eksileri hakkındaki görüşlerini dile getirdi.